|
Sakarya Hava Durumu |
|

|
|
|
Faydalı Linkler |
|
|
|

|
AYDINLAR OCAĞI DERNEKLERİ 16. ŞURASI SONUÇ BİLDİRİSİ
MANİSA Aydınlar Ocağı’nın ev sahipliğinde düzenlenen ve 17-18 Ekim 1998 tarihinde Manisa’da yapılan “AYDINLAR OCAKLARI 16. ŞURASI” nda alınan ortak kararlar kamu oyuna saygıyla arz olunur…
- Cumhuriyete zarar veren; O’nun kuruluş felsefesini zedeleyen her türlü davranışın bize bir şey kazandırmayacağının şuurunda olmalıyız. Yanlış metot ve üsluplarla O’nu savunmanın Cumhuriyeti de yıpratabileceğini anlamalıyız.
- Cumhuriyete saygı; Türkiye’nin milli birlik ve bütünlüğüne saygıdır. Demokrasiye inançla bağlılıktır. Kavram anarşisini aşabilmek; Milli menfaatleri daima ön planda tutabilmek ve Türk Milletine mensup olma şuurunu hissedebilmektir.
- Cumhuriyete saygı; yüksek enflasyonu indirmek, gelir dağılımını düzeltmek, vergi adaletini sağlamak ve her yerde Türkçe’ye saygı göstermektir.
- Cumhuriyete saygı; fert, cemaat, grup, zümre ve parti çıkarlarını Milli menfaatlerin üzerinde görmemektir.
- Cumhuriyete saygı; Devletle milleti kaynaştırıcı olabilmek, her türlü taassuptan uzak kalabilmek,barış ve mutabakat ortamını sağlamaktır.
- Türkiye’de tartışma ve gündem maddeleri bizi içerde hapsedecek ve enerjimizi birbirimize karşı kullanılacak şekilden çıkarılmalıdır.
- İslam ve Demokrasi birbirine ters değildir ve çatıştırılmamalıdır. “Hakimiyet” kavramı üzerinde gereksiz ve yanlış tartışma açılmamalıdır.
- Türkiye de aydınların, iş verenlerin ve herkesin görevi Türkiye’yi küçültmek, tesirliliğini azaltmak olmamalıdır. Dışardan kumandalı tuzaklara düşülmemelidir.
- Ocağımıza göre Cumhuriyet, demokrasi ve milliyetçilik umdeleri birbirini tamamlar ve devletimizin temellerini teşkil eder.
- Yer, firma ve tabela isimlerinde Türkçe’ye saygı gösterilmeli, dilin önemli bir milli birlik unsuru olduğu unutulmamalıdır. Milli bayramlarımızda bayrak asma hassasiyeti korunmalıdır.
- Ülkemizde din ve vicdan özgürlüğünü zedeleyici, milli birliğimizi bozucu, yanlış tutum ve görüntülerden, üsluptan uzaklaşılmalı, her türlü ikili kamplaştırıcı davranışlardan uzak durulmalıdır. Kılık kıyafet bir sorun olmaktan çıkarılmalıdır.
- Yabancı dil ile eğitim ve öğretim milli kimliğimize saygısızlıktır. Hiç bir ciddi devlette olmayan bilhassa yüksek öğretimde yabancı dil ile eğitim ve öğretimden vazgeçilmelidir. Yabancı dil öğrenme ile yabancı dilde eğitim ve öğretim bir birine karıştırılmamalıdır.
- Türk ailesi vazgeçilmeyen, alternatifi olmayan, korunması gereken bir müessesedir. Bu sebepte Türk ailesini bozucu yayın ve resmi beyanlardan kaçınılmalıdır.
- Yeni terör çeşidi olarak önümüze çıkarılan ve teşvik edilen alkol ve uyuşturucu saldırısı karşısında herkes sorumluluğunu bilmeli, bilhassa yayın organları bunu tiraj arttırma aleti olarak kullanmamalıdır.
- Türkiye diplomaside caydırıcı olabildiği oranda bazı iç ve dış sorunlarını ülke menfaatlerine uygun olarak çözebilir. Bu bakımdan, Türkiye ile ilan edilmemiş bir savaş haline bulunan Suriye ve Yunanistan’a karşı yeni tedbirler alınmalı ve en ufak bir taviz verilmemelidir.
- Türkiye-AB ilişkileri menfaatlerimize zarar verici halden çıkarılmalı, bazı AB ülkelerinin Sevr şartlarını hortlatıcı, maksatlı tavırlarına karşı gerekli tepkiler zamanında gösterilmelidir.
- Yurtdışındaki vatandaşlarımızın çifte vatandaşlık haklarının kazanılması isabetli olacaktır. Ancak çocuklarımıza milli kimliklerini unutturucu “ Almanca İslam Dersleri” yetkililerce gözden geçirilmelidir.
- KKTC siyasi ve kültürel bir gerçektir. Bu konuda en ufak bir taviz verilemez. Konfederasyonun gerçekleşmemesi halinde Türkiye ile bütünleşme derhal uygulamaya sokulmalı. Rum kesimi ile Yunanistan arasındaki mevcut antlaşmaların benzerleri Türkiye ile KKTC arasında yapılmalıdır.
- Kuzey Irak’taki otorite boşluğunu doldurmak amacı ile kurdurulmak istenen suni Kürt devletine müsaade edilemez.
- Türkmenler de Irak anayasasında mevcut maddelere göre yeni haklara kavuşturulmalıdır. Türkmenlere ilgi Türkiye’nin vefa borcudur. Bu sebeple Türkmenler peşmerge ve Saddam kıskacından kurtarılmalıdır.
- Yargı üzerindeki siyasi ve basın baskısı kaldırılmalı ve yargı bağımsızlığı tam anlamıyla sağlanmalıdır. Ceza evleri suçlu yetiştiren kurum olmaktan çıkarılmalı, Batı ülkelerinde olduğu gibi bilhassa terör suçluları için hücre sistemine geçilmelidir.
- Dokunulmazlık zırhına bürünmüş medya terörü istikrarı bozmakta, milletimizi birbirine düşürmekte ve kutuplaştırmaktadır.
İstanbul Aydınlar Ocağı
|
Adıyaman Aydınlar Ocağı |
Afyon Aydınlar Ocağı |
Alanya Aydınlar Ocağı |
Anadolu Aydınlar Ocağı |
Antalya Aydınlar Ocağı |
Aydın Aydınlar Ocağı |
Bursa Aydınlar Ocağı |
Giresun Aydınlar Ocağı |
İmir Aydınlar Ocağı |
Kırıkkale Aydınlar Ocağı |
Kocaeli Aydınlar Ocağı |
Konya Aydınlar Ocağı |
Kütahya Aydınlar Ocağı |
Manisa Aydınlar Ocağı |
Rize Aydınlar Ocağı |
Mustafakemalpaşa Aydınlar Ocağı |
Sakarya Aydınlar Ocağı |
|